Türkiye’de şeker üretimiyle ilgili tarihi, 19. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. İlk girişimlerden biri, 1839’da Necip Paşa’nın Almanya’dan makine ve teçhizat getirerek bir fabrika kurma çabasıyla gerçekleşti. Ancak, Necip Paşa’nın ölümüyle proje hayata geçirilemedi. Bir sonraki girişim, 1840’ta Dimitri Efendi tarafından yapıldı. Daha sonra, 1867’de Davutoğlu Karabet, 1879’da Michel Paşa, 1890’da Yusuf Bey ve asrın sonlarına doğru Rauf Paşa gibi isimlerin çabalarıyla devam etti.
1925 yılında çıkarılan 601 numaralı kanunla, şeker fabrikası kurulması teşvik edildi ve özel girişimcilere ayrıcalıklar tanındı. Bu adım, Lozan Antlaşması’nın hükümleriyle uyumlu olacak şekilde şeker ithalatını kısıtlamayı ve yerli üretimi teşvik etmeyi amaçladı. Kanunun ardından, 6 Aralık 1925’te Uşak Şeker Fabrikası’nın temelleri atıldı ve Türkiye’deki şeker fabrikası sayısı zamanla 33’e yükseldi.
Ancak, 2001’den sonra Türkiye’deki şeker fabrikalarının çoğu özelleştirildi. Bu süreç sonrasında Türkiye, şeker ithalatına yönelmek zorunda kaldı ve hatta Rusya ile savaş halinde olan Ukrayna’dan şeker ithal etmek durumunda kaldı. Bu durum, yanlış tarım politikalarının Türkiye’nin kendi kendine yeten kaynaklarını yok ettiği şeklinde yorumlanabilir.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_%C5%9Eeker_Fabrikalar%C4%B1
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol