AFAD ve MTA Ortak Değerlendirme Raporu: Ege Denizi’nde Santorini Adası’ndaki Sismik Hareketlilik Endişeleri Artıyor

Ege Denizi’nde Santorini Adası ve çevresindeki sismik hareketlilik, 28 Ocak 2025’ten itibaren artarak 5 Şubat itibarıyla 900’ün üzerinde deprem kaydedildi. Bu depremler, özellikle Kolumbo volkanının etrafında yoğunlaşıyor. 5.1 Mw büyüklüğündeki en büyük sarsıntının Türkiye kıyılarından 140 km uzaklıkta gerçekleştiği belirtiliyor. Artan sismik aktivite, olası bir volkanik patlama riskiyle birlikte, bölgedeki jeolojik tehditleri gündeme getiriyor. Yunanistan’ın ilk değerlendirmelerine göre depremler çoğunlukla tektonik kökenli olsa da, volkanik patlama olasılığı dikkatle izleniyor. Bölgedeki sismik hareketlilik, Türkiye’yi de etkileyebilecek potansiyel tehlikeler yaratabileceğinden, AFAD ve MTA tarafından sıkı bir şekilde takip ediliyor.

Ege Denizi’nde, özellikle Santorini Adası ve çevresinde, 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren artan sismik hareketlilik dikkatleri üzerine topladı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından ortaklaşa hazırlanan ön değerlendirme raporuna göre, 5 Şubat 2025 itibarıyla bölgedeki deprem sayısı 900’ü geçti.

Raporda, depremlerin büyük kısmının, Santorini Adası’nın kuzeydoğusunda yer alan Kolumbo volkanının etrafında yoğunlaştığı belirtiliyor. Bu sismik aktivite, özellikle bölgedeki jeolojik riskleri gündeme getirmiş durumda. 5.1 Mw büyüklüğündeki en büyük sarsıntı dahil olmak üzere, depremler 5 km ile 25 km derinliklerde kaydedildi. En yakın büyük sarsıntı ise Türkiye kıyılarından yaklaşık 140 km uzaklıkta gerçekleşti.

Kolumbo, Santorini Volkanik Kompleksi’nin bir parçası olup, son büyük patlamasını 1950 yılında yaşamıştı. Bu volkanın aktif hale gelmesiyle, bölgedeki artan sismik hareketliliğin volkanik patlamalara yol açma ihtimali, bilim insanları tarafından dikkatle izleniyor. 2011-2012 yıllarında yaşanan benzer bir sismik yoğunluk sırasında, bölgeyi etkileyen herhangi bir volkanik patlama olmamıştı.

Yunanistan kaynaklı ilk incelemelere göre, depremlerin çoğunluğu tektonik kökenli olarak değerlendiriliyor. Ancak, volkanizma ve tektonizmanın birbirini etkileyebileceği göz önünde bulundurulduğunda, artan sismik aktivitenin volkanik patlamalarla bağlantılı olup olmayacağı konusunda net bir sonuç yok.

Eğer bölgedeki sismik hareketlilik volkanik bir patlamaya yol açarsa, bu patlamanın etkilerinin Türkiye’ye kadar ulaşması bekleniyor. İnce taneli volkanik külün atmosfere salınması, patlama sonrası oluşabilecek piroklastik akıntılar ve olası tsunami gibi tehditler, kıyı bölgelerinde büyük bir tehlike oluşturabilir.

Bu gelişmelerin ardından, Santorini Adası’nda yaklaşık 9 bin kişi, artan sismik hareketlilik nedeniyle adayı terk etti. Hava yolu şirketleri, ek seferler düzenleyerek adadan ayrılmak isteyenleri tahliye etmeye başladı. Ayrıca okullar tatil edildi ve halk arasında paniğe yol açan spekülatif paylaşımlara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.

AFAD ve MTA, bu gelişmeleri yakın bir şekilde takip ediyor ve Türkiye’deki bilim insanları, afet risklerini minimize etmek amacıyla sürekli koordinasyon halinde çalışıyor. Kamuoyunun, sosyal medyada yayılan söylentilere itibar etmemesi gerektiği belirtiliyor.

Bölgedeki sismik ve volkanik aktivitelerin izlenmeye devam etmesi, afet risklerini azaltmaya yönelik çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Ulusal güvenlik açısından bu tür gelişmelerin dikkatle takip edilmesi büyük önem taşıyor.

Rapor: https://deprem.afad.gov.tr/assets/pdf/ege_denizi.pdf

Kaynak: AFAD