Baltık Denizi’nde Sabotaj Şüphesi: Veri Taşıyan Deniz Altı Kablosu Hasar Gördü

Baltık Denizi’nde İsveç ile Letonya arasında veri taşıyan deniz altı kablosunun dış etkenler nedeniyle hasar görmesi, Avrupa’nın altyapısına yönelik endişeleri artırdı. 2022’nin sonlarından bu yana yaşanan boru hattı ve kablo hasarları, sabotaj şüphesini gündeme getirdi. NATO bu tür tehditlere karşı önlemler alırken, bazı Avrupa ülkeleri Moskova’yı işaret etti. Yetkililer, bu olayların enerji ve iletişim güvenliği açısından ciddi risk oluşturduğunu belirtiyor.

Baltık Denizi’nde son dönemde deniz altı kablolarında meydana gelen hasarlar, Avrupa’nın kritik altyapısına yönelik endişeleri artırıyor. Son olarak, İsveç ile Letonya arasında veri taşıyan bir fiber optik kablo, dış etkenler nedeniyle ciddi şekilde zarar gördü. Bu olay, 2022’nin sonlarından bu yana Baltık Denizi’ndeki boru hatları ve kablolarda yaşanan bir dizi hasarın sonuncusu olarak kaydedildi.

Bu tür olayların artması, sabotaj şüphesini gündeme getirirken, Avrupa’da çeşitli soruşturmalar başlatıldı. Bazı yetkililer, bu tür eylemlerin arkasında Moskova’nın olabileceğini dile getiriyor.

NATO, bu tehditlere karşı önlem almak amacıyla “Baltık Nöbeti” adlı yeni bir misyon başlattı. Bu misyon kapsamında, bölgedeki izleme ve caydırıcılığı artırmak için fırkateynler, deniz devriye uçakları ve insansız hava araçları konuşlandırılacak. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, deniz altı kablolarının sadece enerji tedarikinde değil, aynı zamanda küresel internet trafiğinin %95’inden fazlasının iletilmesinde kritik bir rol oynadığını belirtti.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Baltık Denizi’ndeki deniz altı veri kablolarının zarar görmesinin sabotaj olduğunu varsaymak gerektiğini ifade etti. Pistorius, “Bu, bir şeyler döndüğünün çok açık bir işareti. Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor.” dedi.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da yaptıkları ortak açıklamada, Baltık Denizi’ndeki deniz altı telekomünikasyon kablolarında yaşanan arızalardan derin endişe duyduklarını belirterek, olayların “hibrit savaş” ihtimalini gündeme getirdiğini vurguladı.

Bu gelişmeler, Avrupa’nın kritik altyapısının güvenliği konusunda daha fazla önlem alınması gerektiğini ortaya koyuyor.