Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi’nin 20 Ocak 2025 tarihli Basın Açıklaması: “Tek Adam Rejimi Mutsuzluğun Kaynağıdır”

Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, 20 Ocak 2025’te yaptığı açıklamada, hükümeti sert bir şekilde eleştirdi. Yargının siyasallaştığını vurgulayan Gülabi, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı’na açılan soruşturmayı ve muhalif belediyelere yönelik müdahaleleri demokrasiye aykırı bulduğunu ifade etti. Yunus Emre Vakfı ve 15 Temmuz Derneği’ndeki yolsuzluk iddialarını gündeme taşıyan Gülabi, şehitlerin kanı üzerinden toplanan bağışların yağmalanmasını “utanç verici” olarak nitelendirdi. KPSS mağduru gençler ve sokak hayvanları için mücadele eden derneklere destek veren Gülabi, İstanbul Barosu’na yönelik müdahalelerin savunma hakkını zedeleyeceğini belirtti. Gazze’deki ateşkesi “haksız ve meşru olmayan bir barış” olarak değerlendiren Gülabi, Türkiye’deki sorunların kaynağını “tek adam rejimi” olarak tanımladı ve Liberal Parti’nin özgürlük, mutluluk ve zenginlik getirmek için çalıştığını vurguladı.

Ankara – 20 Ocak 2025
Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, bugün yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin gündemindeki tartışmalı konulara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Gülabi, yolsuzluk iddialarından gençlere ve hayvan haklarına yönelik politikalara kadar birçok başlıkta hükümeti sert bir dille eleştirdi.

“Her güne yeni bir skandal”

Gülabi, son günlerde artan siyasi müdahalelere dikkat çekerek, belediyelere kayyım atanması ve muhalif belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarının ardından CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı’na da soruşturma açılmasını eleştirdi. Başsavcıların hükümeti eleştiren siyasilere yönelik soruşturma başlatmasını “yargının siyasallaşması” olarak niteleyen Gülabi, Adalet Bakanı’nın bu tutumu desteklemesini de kınadı.

“Yargı halkın iradesinin üzerinde olmamalıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geçmişteki siyasi yasakları hatırlatan Gülabi, “Seni yargı yoluyla tasfiye etmek isteyenlere karşı halk sandıkta kararını vermişti. 2028 seçimlerinde de bu baskıcı yönetim sandıkta gereken cevabı alacaktır,” dedi.

Yolsuzluk iddiaları: “Şehitlerin kanı üzerinden vurgun”

Yunus Emre Vakfı ve 15 Temmuz Derneği’ndeki yolsuzluk iddialarını gündeme taşıyan Gülabi, derneklerin toplanan bağışlarla ilgili hesap veremediğini belirtti. 15 Temmuz Derneği’ndeki 310 milyon liralık kaybın büyük bir skandal olduğunu söyleyen Gülabi, “Şehitlerin kanı üzerinden toplanan paraların yağmalandığını görmek utanç vericidir,” ifadelerini kullandı.

Gençler ve sokak hayvanları için destek mesajı

Mülakat mağduru öğretmenlerin eylemine de değinen Gülabi, KPSS sınavında yüksek puan almalarına rağmen atanamayan gençlerin haklarının yenildiğini söyledi. Ayrıca sokak hayvanlarına yönelik sert müdahaleleri eleştirerek, Mamak Belediyesi önünde nöbet tutan Patikara Derneği’nin çalışmalarını övdü.

İstanbul Barosu’na müdahale girişimi

İstanbul Barosu’na yönelik planlanan düzenlemelere karşı çıkan Gülabi, bu müdahalelerin savunma hakkını zedeleyeceğini ifade etti. Baroya üye 66 bin avukatın haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Gülabi, iktidarın bu tür adımlarının toplumsal barışı tehlikeye atacağını belirtti.

Gazze için tepki: “Bu ateşkesi kabul etmiyoruz”

Gülabi, Gazze’de sağlanan ateşkese de değinerek, 47 bin kişinin hayatını kaybettiği bir süreç sonunda gelen bu kararın adaletsiz olduğunu söyledi. İsrail’i soykırım yapmakla suçlayan Gülabi, bu tür bir barışın meşru olmadığını dile getirdi.

“Tek adam rejimi mutsuzluğun kaynağıdır”

Son olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunların temel sebebinin otoriter yönetim olduğunu ifade eden Gülabi, Liberal Parti’nin özgürlük, mutluluk ve zenginliği tekrar getirmek için çalıştığını söyledi.

“Özgürlük mutluluktur, özgürlük zenginliktir!” diyerek sözlerini tamamlayan Gülabi, Liberal Parti’nin Türkiye’nin sorunlarına çözüm olacak adres olduğunu belirtti.

Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi’nin 20 Ocak 2025 tarihli Basın Açıklaması:

Her güne yeni bir siyasi skandalla başlıyoruz. Belediyelere kayyım atamasından, muhalif belediyelere yolsuzluk soruşturması aşamasına geçtik derken CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı’na soruşturma açıldı.

Devletin bir memuru olan başsavcı kendisini eleştiren siyasilere soruşturma açıyor, Adalet Bakanı da sahip çıkıyor. Siyasetin işi ülkenin adil ve iyi yönetilmesi için aksayan işleri ve bu işleri yanlış yapanları eleştirmektir. Juristokrasi diye diye yargı sistemini baskı altına alan iktidar, yargıyı ele geçirince seçilmişlerin üstünde demoklesin kılıcı gibi kullanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hatırlatmak istiyorum. Siyasileri tasfiye etmek yargının değil halkın işidir. Seni yargı yoluyla tasfiye etmek isteyenler, siyasi yasak getirip “Muhtar bile olamaz” dediklerinde, halk bu kararı seçim sandığında yırtıp attı. 2028 seçimlerinde de bu baskıcı yönetimin kararları sandıkta yırtılıp atılacaktır.

Yunus Emre vakfından sonra 15 Temmuz Derneği de soyuldu. Geçen hafta Yunus Emre Vakfı’nın soyulduğunu öğrenmiştik. Şimdi de 15 Temmuz şehit yakınlarına yardım için kurulan derneğin 310 milyon lirasının kaybolduğunu öğrendik. Şehitlerin kanı üzerinden toplanan paraları yağmalayanlar arasında Kızılay yöneticileri, bakan yardımcıları, saray görevlileri de var.

Cumhurbaşkanı’nın muhalif partilerin belediye başkanlarını kendi partisine transfer teklifi gündeme geldi. Yüreğir Belediyesi’nin muhalif partiye geçmesiyle, tabutta uyuşturucu taşıma trafiği aksamış, bunu tamir etmeye çalışanlar var. Daha önce yine bir muhalefet lideri mafyanın yakınlaştığı belediye başkanını sıkıştırınca mafya elebaşısı tarafından tehdit edilmişti. Yüreğir Belediye Başkanı’nın kimlerle fotoğraf çektirdiğini takip edeceğiz. Beşiktaş Belediyesi’ne yapılan müdahaleyi de bu kapsamda görüyoruz.

Mülakat mağduru öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı önünde oturma eylemine başladılar. Eylemcilerle yaptığım görüşmede, KPSS sınavında yüksek aldıklarını ama mülakatta verilen düşük puan yüzünden atanamadıklarını anlattılar. İktidar başarılı gençlere savaş açmış durumda.

Hükümet sadece gençlere ve muhaliflere değil sokak hayvanlarına da savaş açmış durumda. Patikara Hayvanları Koruma ve Hayvanlara Acil Müdahale Derneği, hasta ve yaralı sokak hayvanları için koştururken, Mamak Belediyesi’nin hayvan barınağı önünde nöbet tutmak zorunda kaldı. Patikara Derneği’nin iyi insanlarını tebrik ediyor ve destekliyoruz.

İstanbul Barosu’na yapılması planlanan müdahale, yargının iktidarın etkisine alınmasından sonra savunma hakkının da baskı altına alınması girişimidir. İstanbul Barosu’na üye 66 bin avukatın, savunma yetkisinin kısıtlanması amaçlanmaktadır. İktidarın bu tür girişimleri toplumsal barışı bozacaktır.

Gazze’de buruk bir ateşkes sağlandı. Bu 47 bin şehidin kanı uğruna haksız bir ateşkestir. İsrail’in soykırım suçu örtbas edilecekse, böyle bir barışı kabul etmiyoruz.

Tek adam rejimi yoksulluğumuzun ve mutsuzluğumuzun tek sebebidir. Bunun çaresi otoriter yönetimden kurtulmaktır. Özgürlüğün adresi olan Liberal Parti, özgürlüğü, mutluluğu, zenginliği tekrar getirmek için vardır.

Özgürlük mutluluktur!
Özgürlük zenginliktir!
Liberal Parti özgürlüğün adresidir!

Kaynak: Liberal Parti Basın Bürosu